(DOKUNAKLI BİR İKLİM YAZISI)

Tablet PC, akıllı telefon, televizyon, bilgisayar, oyun konsolu, MP3 çalar, teneffüste ve boş derslerde kullandığınız akıllı tahtalar…. Bunlar sadece aklıma gelenler. Ha bir de tüm bu işleri gündüz saatleri dışında kalan vakitlerle ek yaptığımızda lambaların açık kaldığı gece saatleri. Ne mi demek istiyorum?

Gözünüze verdiğiniz zararları, beyninizi süngere çevirmenizi, 150 kg olmanızı, yağlı ciltlerinizi (ergenlik hafifletici sebep), hiçbir işe yaramadan geçirdiğiniz o güzelim zamanların pişmanlığını ve pişmanlığı iliklerinize kadar hissedip yaşadığınız agresifliği bizden çıkarmanızı (ergenlik maskesi mi değil mi bilemedim).

Yok hayır evladım derdim bunlar değil. Bizler soğuk savaşı, birkaç hain darbeyi, sokaklarda insanların birbirini pusuya düşürdüğü Eylül’leri gördük. Hain tuzaklarla şehit olan asker ve polislerimizin ardından Fatihalar okuduk ve teröre lanet ettik. Şimdi de Covid 19 çıkardılar başımıza, belki buna da dayanırız. Lakin (“fakat, ama” demek. Siz bilmezsiniz) o kim olduğunu bilmediğimiz tüm bu belaları başımıza salanlar var ya; işte onlar sırada küresel ısınma, iklim değişikliği ve ineklerin gazı diye bir şeyler gevelemeye başladılar ve buna sizi de alet ediyorlar. Gözü ağlamaklı bir kız var; Greta. Sizden biri. Siz yaşlarda. (Vayyyy akran dayanışması öyle mi?)

Sadede geleyim (saded : asıl mevzu demek.). Geçmişte bıraktığımız tüm sıkıntılardan ve de pandemiden sonra iklim krizi küresel ısınmayı kaldıramaz bu beden ve ruh. Acıyın bize evladım.

Neredeyse dünyada üretilen tüm elektrik enerjisini siz tüketiyorsunuz. Tablet PC, akıllı telefon, televizyon, bilgisayar, oyun konsolu, MP3 çalar, teneffüste ve boş derslerde kullandığınız akıllı tahtalar lambaların açık kaldığı gece saatleri… Sonra da kalkıp bizi suçluyorsunuz. Dünyayı iliklerinize kadar sömürüyor ve sürekli şikâyet ediyorsunuz. Acıyın bize. Tamam belki sizi iyi yetiştiremedik, tüketim canavarı haline gelmenize sebep olduk ya da Tetris ve Atari’yi biz bulduk (olabilir, güzel günlerdi az değilmişiz bu arada, ŞIŞŞTT)

İyi de dünya elden gidiyor ve siz bizi suçluyorsunuz. Tek suçlu biz değiliz sizde de var bir şeyler. Hemen bırakın bunları demiyorum canım. Hatta dünyayı kurtarmak için tüyo veriyorum bakın. Sen de kendini bana ver; bize ver. Aslında size ihtiyacımız var masumiyet eksik hayatımızda çocuk. Biliyorum sen de özledin bizi ana baba sıcaklığını. Ama önce dünyanın ateşini düşürelim. Bırak elinden şu aletleri. Dünyayı ele geçirmeyi de aklınıza getirmeyin. Ele geçirecek bir dünya kalmayacak yoksa. Tüketmeyin enerjimizi. Acıyın bize Z kuşağı bebeleri.    

AF BEYANIMIZ OLSUN: Siz küçükken basket topu alabilirdik. Bez bebekler, köşker ipi ile çevrilen topaçlar, olta takımları alabilirdik. Ailece gidilen piknikler olabilirdi boş vakitlerimizde. Aynı lafların edildiği siyaset meydanlarını izlemek yerine sohbetler edebilirdik. Boş arazilere ev yapmak yerine parklar yapabilir her yere basket, futbol, tenis, voleybol sahaları da yapabilirdi aslında belediyeler. Okulların hepsinde konferans salonları olabilirdi hayallerinizi bulmanıza fırsat tanıdığımız sahneler mesela. Ya da şu bu atölyelerde parmaklarınızı geliştirebilirdik PUBG’ ye alternatif. Uzar bu liste. Siz önce affedin. Sonra da ACIYIN BİZE Z KUŞAĞI