FARUK ÇAĞLAR yufazeze@gmail.com

(U)MUTSUZ TATİL YAZILARI -1

03 Şubat 2022 Perşembe 22:30

KÖYLÜ EKREM

Okullar tatile girdiğinden beridir bizim yazılar da tatile girdi. Sebebi bu yazının konusu.

Özlemle beklediğimiz, bir türlü tadını çıkaramadığımız ve son dakikasına kadar bitecek tedirginliği ile geçirdiğimiz tatiller. Öğretmenlerin hak edip etmediğinin muhakkak sorgulandığı tatiller. Öğrencilerin hiç bitmese diye, ama arkadaşlarını özleyipte hemen okula gelme isteğiyle yanıp tutuştukları yani iki arada bir derede göz açıp kapayıncaya kadar tükettikleri tatiller. Anne babaların okulun değerini bir kez daha anladıkları, ama tatil kısa olduğu için katlandıkları o tatil. Sömestr tatilinden bahsediyorum canlarım.

İşte bu tatilde sizlere yaşadığım bir olayı anlatayım dedim bu yazıda. Ne de olsa tatildeyiz hep eğitim konuşacak değiliz ya. Köylü Ekrem’den bahsedeceğim size.

Köylü Ekrem Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Karadat köyünde doğdu. Çiftçilik yapan bir ailenin dördüncü çocuğu. İlkokulu köyde, ortaokulu ve liseyi Sivrihisar’da okudu. Tıp fakültesini kazandı ama okulu başlamadan bıraktı. Köy ve doğa onu çekiyordu. Bir süre çiftçilik yaptı. Doğadaki kendi halinde bulunan ham ağaçlara şekil vermeye başladı. Asla canlı bir ağacı kesmedi. Sonra taşlara şekil vermeye başladı. Öyle ki yaptığı heykel ve objeler herkesin dikkatini çekmeye başladı. Sonra birileri bunu fark etti. Köylü birinin üzerinden kariyer yapma fikri.

Ekrem sanatını icra etmek ve ulaşamadığı materyalleri elde etmek için köyden ayrıldı. Önce Afyonkarahisar’a ardından da Urla’ya geldi. Afyonda yaptığı eserler ve emekleri emek hırsızları tarafından gasp edildi. Ne de olsa köylüydü. Hakkını arayamazdı. Urla’da bir sitenin bahçesinde başladı sanatını yapmaya. Ona kalması için bir izbelik bile lütfen gösterildi. Özellikle siyah kedi ve köpekleri sevdi. Çünkü renklerinden dolayı dışlanmaları ve uğursuz sayılmaları onu bu hayvanlara sahip çıkmaya sevk ediyordu.

Merhametliydi Köylü Ekrem yaratılanı Yaradan’dan ötürü severdi. Naif ve yardımseverdi. Bunu bilenler bu sıra dışı sanatçıyı fark ettiler. Ve acımasızca sömürdüler. Eserlerini alıp ücretini vermediler. Selam bile vermeyenler Facebook’ta arkadaş ekleyip kariyer yaptılar. Harward’tan, Fransa’dan, Hollanda’dan ve İngiltere’den üniversitelerde ders verme teklifleri aldı ama gitmedi. Çok seviyordu vatanını. Yalnız ve tek başına çalıştı, çalıştı, çalıştı çay ve sigara içti. Eserlerini ayrı ayrı birkaç depoya koydu. Sahip çıkamamaktan korkuyordu. Öyle de oldu. “Son bir iki ay kaldı geliyorum” dediği ablasına kavuşamadı. Huzurevinde ve hastanede sessizce ve kimsesiz bir şekilde hayata veda etti. Cenaze namazını imam dahil beş kişi kıldı. Ve Urla Kuşçular mezarlığına gömüldü. Eserlerini alıp götüren ve kendisiyle fotoğraf çektirip kariyer yapan hiç kimse yoktu hastanede cenazesinde.

Şimdi Sivrihisar Belediyesi onun eserlerini getirip bir müze yapacak. İyi de olacak.

Üzücü bir yazı oldu. Evet. Akrabam kendisi. Hikayesi bilinsin istedim. You Tube’ta Köylü Ekrem olarak aratıp izleyin onu.

Teşekkür: Hastanede ve huzur evinde, cenazede onu hiç yalnız bırakmayan dostu Hikmetullah Arvas’a çok teşekkür ederim. Sivrihisar Belediyesi ile bağlantı kuran Ahmet Görgün’e ve eserlerine göz kulak olan Erdem amcaya da teşekkür gelsin. Ağlamaktan gözünde yaş kalmayan ve hasta haliyle cenazesine katılan ablasına kayınvalideme ve Köylü Ekrem için çok çabalayan kayınpederime başsağlığı dilerim.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Faruk Çağlar
https://www.youtube.com/watch?v=LW3BY5qzhlg