Yok hayır. Yukarıdaki Faruk ben değilim. Cem Yılmaz’ın herkesi güldürebildiği zamanlarda gösterilerinde anlattığı hayali bir kişi…
Geçen haftaki yazımda eğitimi konuşmanın dayanılmaz hafifliğini ve önüne gelen herkesin eğitim hakkında konuştuğunu yazmış ve bu hafta bu durumun zararlarını yazacağım demiştim. Lakin Dolmuşçu Saffet üzerinden epey hırpaladığım bu kesimi, aldığım keyif ve gördüğüm gereklilik üzerine biraz daha hırpalayayım dedim.
Şimdi sol yanaktan sağ yanağa geçelim. Epeydir hırpalanan grubun içinde olduğum için tadını çıkarmak hakkım da, gereklilik neden? Şundan; eğer biz eğitimci isek ve bir sorumluluğumuz var ise susmayacağız, doğruları söyleyeceğiz. Bedel ödesek bile.
Her şeyi bilme hastalığı; bilme ihtiyacından mı yoksa bildiğini teşhir etme saplantısından mı geliyor? Bu konu hakkında bilgi sahibi değilim. Ama bildiğim bir şey var, o da herkes her şeyi bildiğini iddia etmekte ve bunu ispat etme çabası içinde. “Bilmiyorum” diyemiyoruz. Oysa “Bilmiyorum” dersek işin içinden hemen çıkarız ve açıklama yapma derdinden kurtuluruz.
Maalesef okulu, öğretmeni, idareyi, müfredatı konuşan kişiler ve konuşulan ortamların durumu, bilgi kirliliği, bilgi eksikliği, laf olsun torba dolsunluğu dahil bir sürü kuru gürültüden başka bir şey değil. Hem bilmiyor, hem de bilmediğini bilmiyor.
Bir şeyi de bil be kardeşim. Aslında filmlerde ve dizilerde tam tersi olurdu; “Bir şeyi de bilme be kardeşim” derlerdi. Doğrusu bir şey bilmeyenlerin her şeyi bildiği bir ortam var gündelik hayatımızda. Söyleyecek sözü olan da beri gelmesin bir zahmet. Önce sözünü ölçüp biçsin ama söylemesin sussun.
Şimdi konuşma zamanı değil iş yapma zamanı. İşine odaklan kardeşim işini bil önce sana ne eğitimin sorunlarından, sen öyle bir marangoz ol ki ahşap ağlasın, sen öyle bir çöpçü ol ki tertemiz sokaklarda koşsun oynasın çocuklar, sen öyle bir doktor ol ki covid gebersin, velhasıl sen öyle bir dolmuş şoförü ol ki asfalt ağlasın.
Şaka şaka sen öyle bir şoför ol ki Saffet, aracını bil, yolu bil, yayayı bil, müşterini bil ama önce kendini bil. Her şeyi bilme, özellikle de eğitimi bilme. Eğitimi eğitimciler bilir.
Şimdi soruyorum: Biliyor musun?
Neyi?
Hiçbir şey anlamamışsın. Bilmiyorum diyeceksin ve öğrenmeye talip olacaksın. Otur. Sıfır.
Peki bu Faruk Eczanesi ne ola ki? Google teyzeme Cem Yılmaz Faruk Eczanesi diye sorun lütfen.