Gönlümüzde mektebin anlamı derunidir. Bir mektebi başarılı yada başarısız diye nitelendirmek her zaman sadece akademik başarı ile olmaz. Zira mektepler toplumsal bir yaşan alanına sahip alanlardır. Mektep, eğitim kültürümüzde ikinci yuvası olarak adlandırılır. Birey, altı yaşından başlayıp on sekiz yaşına kadar ömrünün en verimli dönemlerini burada geçirmekte ve hayatını şekillendirmektedir. Onu hayata hazırlayan yönleri ile mektep, artık bireyin hayatında olmazsa olmaz önemli bir yer tutmaktadır.
Mektebe gelen her öğrenci, kişiliği ve karakteri ile dürüst ve ahlaklı iyi bir birey, iyi bir vatandaş, kendisine, ailesine ve topluma faydalı insan olmasını sağlayacak şekilde hedef gözetilerek, her öğrencinin birinci sırada oturmayı hak ettiği, “arka sırada oturmanın” sınıfın tembel ve harcanacak öğrencisi olduğu anlamına gelmediği bir yer biliriz.
Mektep; öğrencisini eğitirken insan şahsiyeti ve onurunu her şeyden üstün tutmalı, ahlaki erdemi ve değerleri ile onu hayata hazırlamalı. Öğrencinin kendi ayakları üzerinde durmasını, sorgulamayı, haksızlık karşısında dik durmanın en değerli erdem olduğunu öğretmeli. Yetim ve öksüz kardeşlerini bilmeli ve desteklemeli…
Mektep; öğrencilerin, birbirlerine karşı olan sevgi ve saygılarını sadece günübirlik değil, bütün ömrü hayatı için anlam taşıdığını öğretmeli…
Mektep; bahçesi, öğrencilerin on dakikalık teneffüsü tur atarak geçirecekleri, parke taşları ile kaplı bir alan değil, öğrencilerin beraber dinlenebilecekleri, hayatı paylaştığı, oyun oynadığı alan olmalı... Masa Tenisi, Görsel Sanatlar, Satranç, Müzik, Sinema, Zeka Oyunları gibi sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetler icra edilmelidir.
Mektep; müdüründen yardımcılarına, öğretmenlerinden personellerine kadar herkesin mektebi sadece fiziksel yapısıyla uğraştığı, mektebin fiziki sorunlarıyla boğuştuğu, sıradan kamu hizmeti veren bir çalışan alanı değil, eğitim kalitesinin arttırılması, eğitim olanaklarının geliştirilmesi için ömründen ömür harcanan eğitim ortamı olmalıdır.
Mektep’te Muallim; yenilikçi, kendini çağın gerektirdiği bilgilerle donatmış, kitap okumadığı günü kayıp sayan, derste cep telefonu kapalı olmayı esas alan ve 40 dakikalık her dersi en verimli biçimde geçirmeyi bilen kişi olmalıdır.
Mektep; öğrencilerine en hijyenik ortamda hizmet veren, öğrencisine hayatta tasarruflu olmayı, geri dönüşümün bir kazanım olduğunu, öğrencisine bilinçli ve şuurlu olmayı sağlayan yerdir.
Mektep; sadece doktor, mühendis, öğretmen veya herhangi bir kamu görevlisi yetiştirmez, gerektiğinde iyi bir duvarcı, boyacı, demirci, manav da yetiştirmeli ve yetiştirirken hayatta en kıymetli kazancın, helal rızık için çalışmak olduğunu öğretmeli.
Belki sizin hayatınızdaki mektep de yukarıda sıraladığım hususlardan daha fazlası var. Bunlar asla olmayacak hususlar değil, her mektep de ve bireyde olması gereken olmazsa olmaz hususlardır. Tüm bunları gerçekleştirmek için hep beraber çalışmalı ve son sözümüz “Nefesimiz Yetene Kadar EĞİTİM, EĞİTİM, EĞİTİM” olmalıdır…
Selam ve Dua ile…