Bu günlerde, çeşitli iş kollarında hizmet verenler için, il içi ve il dışı tayinler kapıda. Kimi çalışanlar il içi istekte bulunurken, kimileri ise il dışı tercih yapmaktalar. Tayin isteme sebeplerine göz attığımızda ise bazılarının hizmet süresi dolduğu için mecburi, bazılarının da çalıştığı kurumdan bir şekilde memnuniyetsizliğinden dolayı keyfi istediğini görmekteyiz. Mecburi isteyene şimdilik bir şey diyemeyeceğiz. Neden? Adı üstünde işte, mecburi!
Keyfi isteyenler ise aslında bazen öyle bir kurumda çalışmak durumunda kalıyorlar ki bunların isteme şekillerine bakıldığında; görünürde keyfi, ama içeriği incelendiğinde ise bu tayincilerin de aslında rahat nefes almak adına, en azından bu hayalle, içten gelen bir mecburiyetle istediklerine şahit oluruz. Çalışma arkadaşlarının da sebep oluşturduğu isteme eyleminde, ana sebebin idareciden kaynaklandığını belirtmeliyim. Görünürde keyfi isteyenlerin, idareci kaynaklı istek sebeplerini sıralamaya çalışırsak eğer, karşımıza şöyle bir tablo çıkacaktır:
- İyi bir idareci vasfını taşımayan bir idareciyle çalışmak mecburiyetinde kalmak.
Ki bu idareci eğer; sabit bir fikre sahip olmayıp, odasına giren herkesin ağzına bakıyorsa
Söylemi ile icraatları birbirini ve bir söylediği diğerini tutmuyorsa
İnsanları birbirine düşürerek geçinme siyaseti güdüyorsa
Amir/insan vasfından dolayı kendisiyle paylaşılan her şeyi ilk fırsatta ifşa yoluna gidiyorsa
Sıkıntıları çözmek yerine, kendisi sıkıntılar yumağı oluşturarak çözümsüzlükler üretiyorsa
Denetleme bahanesiyle akla ziyan metotlar geliştirip hafiyeliğe soyunuyorsa
Yönetmeliklerin katı kuralcı yanlarını ezberleyip, insani yanlarını es geçiyorsa
Her fırsatta personeline ince tehditler sıralıyorsa
Sözü ile özünü denkleştiremeyerek verdiği sözleri tutmuyorsa
Göz, gözlem ve gözcülük konularında insanları birbirinin arkasına takma yoluna gidiyorsa
At gözlüklerini takınıp, sorunların sebebini hep kendisi dışındaki faktörlerde arıyorsa
Kalktığı anda koltuğunun çalınacağını zannedip, koltuğuyla yapışık yaşıyorsa
Birileri hep oturup dururken, diğerlerinin onların sorumluluğunu da yüklenmek zorunda kaldığı durumlarda gerekli müdahaleleri yapmıyorsa
Çalışan ile çalışmayanı aynı kefeye koyup, üstüne bir de çalışmayanı ödül bağlamında onure ediyorsa
Eksikler ve yanlışlar konusunda konuşması /uyarması gerekeni bırakıp, diş geçirebildiğine yükleniyorsa… gibi sıkıntıların, mevcudiyetini muhafaza ettiği kurumlarda çalışanlar, doğal olarak, kaçmanın her türlü yolunu deneyeceklerdir. Aksi takdirde bariz özel sebepleri bulunmayanlar; kendilerini ifade edip maharetlerini sergileyecekleri ortamları bırakıp da neden kaçsın? Bu insanların dertleri nedir? Ya da keyfi tayin isteyen bu insanlar, acaba deli midir?