Sevgili Gençler, tatilde şunları yapmanız âcizane ve cüretkarane tavsiyemizdir:
Bir kere her gün öğleden sonra, ikindiye ramak kala hatta tam da ikindi vakti uyanın. Horozlarla beraber kalktığınız (horozlar da devrin horozu tabi, bu devirde horoz da nerdeyse artık) bu erken vakitte bir iki saat de o koltuk senin bu sandalye benim dolanıp durun. Yüzünüzü yıkamanız yarım saat sürsün. Atıştırdıklarınızla karnınızı doyurmanız tam iki saat. Sonra sınırsız mesaj hakkınızdan sınırsızca kullanın ve dahi birkaç telefon görüşmesi de yapın. Görüştüğünüz herkese “Ne olsun tatildeyiz işte takılıyoruz.” diye yazmayı/söylemeyi ihmal etmeyin. Yediğiniz hiçbir öğün vaktinde olmasın. Tatil süresince eviniz iyice zıvanadan çıksın. Bilgisayarın başında saatler geçirin. Öyle ki başından kalktığınızda, gözleriniz şaşı baksın.
Boş zamanlarınızda da televizyon izleyin. En az beşer tane sürekli izlemek şartıyla dizi edinin ki televizyon başında toplumca geçirdiğimiz ortalama süreyi düşürmeyesiniz.
Sakın haber izlemeyin, eğer izlerseniz yurdunuz ve yaşadığınız dünyadan haberiniz olur da sonra söyleyecek sözünüz olur.
Gazete, dergi, kitaba sakın yaklaşmayın ki onun çok zararlı olduğunu ve ondan uzak durmamız gerektiğini milletçe anlamamızın üstünden nerden baksanız çeyrek asır geçti. Ama nostalji isteyenlere e kitap önerilebilir.
Zekâ açan herhangi bir oyundan da uzak durun, zekâsı açık olan insan sorgulayan olduğu için her zaman tehlike arz eder. Envai çeşit savaş, adrenalin, vurdu-kırdı-öldürdü türünden, sanal kentler kurmalar, bahçe düzenlemeler, baloya hazırlamalar v.s. içeren oyunlar dururken başka bir oyun türüne kapı aralamayın. Araladığınız kapılarda da bol bol düşman öldürün. Malum her yer düşman dolu.
Spor filan sakın yapmayın ki, yediğiniz onca yararlı(!) yiyeceğe(Fast foot ,kola,cips, şekerlemeler…) harcadığınız para ve enerjiniz boşa gitmesin.
Yürüyüş, gezmeye filan niyetlenirseniz AVM’lere takılın, oralardan ala gezme ve dinlenme ve dahi eğlenme yeri mi olur?
Akraba-eş-dostu göresiniz gelince bilgisayar kamerası bir tuş uzağınızda zaten. Hemen açın ve emin olun emzikli bebeden doksanlık dedeye kadar, artık herkes sanal takılıyor. Evde bulamama ihtimaliniz sıfır.
Ders tekrarına sakın yeltenmeyin, nasıl olsa bu eğitim sisteminde eninde sonunda hepiniz sınıfınızı geçersiniz. Son tahlilde, Allah öğretmenlerinize sabırlar versin.
Ailenizi bezdirmek için elinizden ne geliyorsa ardınıza koymayın. Öyle ki “ Şu okullar açılsa da rahat etsek, kurtulsak...” diye söylensin her biri. Evdeki her halinizle krizler geçirtin onlara ki, zamane çocuğuna sahip olduklarını bir an dahi çıkarmasınlar akıllarından.
Sonrasında takın kulaklarınıza kulaklıkları, kapatın kendinizi dünyaya, çılgınlar gibi dans edin. Çılgınca yaşayın yani hayatı. Ne de olsa gençlik bir kere yaşanır, onu da özgürce yaşamak gerekir deyim yerindeyse…
Dedik ya en başında, bunlar yapmanız istenen ve beklenen ve tavsiye ettiğimiz işler. Lütfen her bir maddeyi büyük bir ciddiyetle uygulama çabası içerisinde olun. Olun ki her birinizin tatili, tatil hükmünde olsun ve dahi makbul olsun. Bunların dışında yapacaklarınız, sağlıklı bir tatilde yapılmaması gerekenlerdir, tatil yasalarımız ve anlayışımız çerçevesinde.
ÖNEMLİ NOT: Ne yani, şimdi ben; Zamanı geçirmek için kendinizi hiç yormayın çünkü zaman zaten bize danışma gereği bile duymadan geçip gidiyor deseydim, boşa geçen anlarımızın elimize bir daha geçmeyeceğini söyleseydim… benim elime ne geçecekti? Bu yazıyı kim ciddiye alacaktı, söyler misiniz?
Veya bunları şunları yapın, deseydim de yurdum insanının tatil anlayışına ters mi düşseydim. Zamana ve gençliğe ayak uyduraraktan, (suya sabuna dokunmaz insan tipinde olduğu gibi) ben deniz de zaten hep yapılan ve ne dersek diyelim yapılacak olan şeylerden söz ederek, dolayısıyla destekçiniz olarak suyunuza gitmiş oldum. İçi dolu tatiller diliyorum efendim…