Önceki yıllarda sadece ilköğretim okullarında yapılan seminerler iki yıldır orta öğretimi de kapsamaktadır. Ve seminer dönemleri, öğretmen camiasının büyük çoğunluğu tarafından  “Gereksiz” kabul edilir. Esasında ise bir işin gerekli/-siz olması, içinin doldurulması ile doğru orantılıdır.

Eğitim camiası olarak, bu seminer döneminde farklı bir uygulama ile karşılaştık. Öğretmenlerin, istedikleri takdirde, bu dönemi kendi memleketlerinde geçirmeleri gibi. Yapılan her değişiklikte olduğu gibi bunun da artıları ve eksileri oldu. Öğretmenlerin memleketlerine bir an evvel gitmeleri olumlu tarafı. Olumsuz yanı ise; dokuz ayı tastamam görev mahallinde geçirenlerin iki hafta daha burada ikamet etmeyip de gittikleri yabancı eğitim kurumunda zaten gereksiz algılanan bu zaman diliminde faydalı bir işe imza atamamaları, seminer konularının ve seminer vereceklerin önceden belirlenmesi dolayısıyla bu öğretmenlerin sorumluluktan otomatik olarak uzak kalmaları ve  bu dönemi sadece herhangi bir kurumda var olduklarını ispatlayan bir imzayla tescillemeleriydi.

Bazı illerde ise, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü kararıyla İmam Hatip okullarında, aynı dersi okutan öğretmenlerin ilk hafta bir araya gelmeleri sağlanmış, bunun neticesinde aynı ilçede görev yapan zümreler tanışma ve fikir alış verişi yapma imkânı bulmuştur. Aynı branşın öğretmenleri bir araya gelerek karşılaşılan problemlere karşı ortak çözüm arayışları içerisinde olmuştur.

Eğitim-öğretim yılının ilk ve son halkası olarak ayrılan bu zaman diliminde, seminerler düzenlenirken, konular titizlikle seçilip akademik çalışmalardan faydalanılarak ve alan tecrübeleriyle yoğrularak güzel çalışmalar yapılabilir. Bunlar alt yapısı tamamlanmış okullarda akıllı tahtalar eşliğinde, farklı anlatım yöntemleriyle, sunum eşliğinde, görsellerden yararlanılarak ve bilgi cümbüşü içerisinde, öğretmenlerin katılımıyla daha faydalı hale getirilmelidir.

Hemen her okulda düzenlenen çalışmalarla bir yılın değerlendirmesi yapılmalı, özellikle sene başındaki seminer çalışmalarıyla yıl içindeki hedefler belirlenmelidir.

Aynı zamanda okullar, bu dönemde bazı kararlara varıp, sıkıntıları görüş yazısıyla bakanlığa iletme yoluna gitseler nasıl olur?

Örneğin yönetmeliklerle bağlanan öğretmenler yıl içerisinde yönetmeliklerin ne kadarını uygulayabildiklerini ve sonuçlarını bildirseler, hangi kitapları okutmak istediklerine işin içindekiler olmaları dolayısıyla öğretmenler karar verseler, bölgesel farklılıklar daha fazla göz önünde bulundurularak, verimlilik daha da arttırılmış olmaz mı? Raporlaştırılan kararlar göz önünde bulundurularak eğitim öğretim sistemine bu doğrultuda şekil verilse nasıl olur? 

Teknolojiyi kullanma konusunda da öğretmenlere bu dönemde(sene başı seminer dönemi) bilgilendirme yapılsa daha isabetli olmaz mı?

Ve dahi, kendi okullarında seminer veren öğretmenler bir yana, ilk hafta kendi okullarında gerekli sunumlar yapıldıktan sonra, ikinci hafta eğitim fakültesi hocaları ve farklı eğitim bilimleri uzmanlarının seminerler vermesi sağlansa bu dönem daha verimli, daha cazip ve daha “Gerekli”  olmaz mı?