Başlığı hususi nitelikte bir sayısının niceliksel değeri ile başlayıp, ilerleyen yazılarda günümüz dünya sorunlarının niteliğini niceliksel anlamda artışa tabi tutmak çok da karamsarlığa sürüklemesin, çünkü sorunun kaynağının sorunun çözümünde baş aktör olma standartlarına sahip olduğu gerçeği herkesin bildiği kadar bireyin de söz sahibi olduğu bilinen bir gerçektir. Aslında söz sahibi olmakta çözümün mü bir parçası yoksa sorunun bir parçası olup olmama da bireysel anlamda bir tercih meselesidir.
Günümüz dünya sorunları başlığı, geçmişin günümüze olan etkileri dâhilinde bir anlam kazanır. Ve dünya derken aslında geleceğin dünyalısı ile geçmişin dünyalısı arasında ki anlam farkını niteliksel ve niceliksel manada elediğimizde, ilkelliğe geri dönmekten ziyade her medeniyetin kendi içinde ürettiği değer mekanizmalarının dışında, rastgele giden bir geminin rotasının belirsizliğinde yol alması ve fırtınaya sebep olan rüzgârın merhametine sığınmayı gerektirecektir ki bu da günümüz dünya sorunlarının medeniyetsel bazda çözüm mü yoksa birikmiş bir sorunun sonraki kuşaklardaki yansımasına olan şahitliğinin söz konusu olup olmayacağı günümüz dünya sorunlarının ele alınışı ve irdelenmesini kolaylaştıracaktır. Sonraki kuşak ve önceki kuşakların arasının açılması da günümüz dünya sorunlarının başlıca sebebi midir?
Günümüz dünya sorunları derken, geçmiş ve geleceğin dünyalısı güneşin çekiminde yer edinen gezegenlerden olan Mars’ın, gelecek yüzyıllar içerisinde başlığı değiştirip, “Günümüz Mars Sorunları” şeklinde yer değiştirmesi beklenebilir mi? Ya da çok hayalî bir kavram olup bir köşede âtıl durumda olma ihtimali de çok yüksektir belki. Konuyu biraz daha ileriye taşımak için geçmişin parametrelerini dikkate alıp eski Yunan filozoflarının ütopik kavramlar üzerinden düşündüklerini idea kavramıyla sarmalayıp, ilk arkhe’nin niteliği üzerinde ortaya atılan düşüncelerin, dünyaya ve insana dair var olan yaşamsal bulgular olduğunu üç aşağı beş yukarı biliriz, geleceğin parametreleri arasında gündem de yerini koruyan uzaysal çalışmalar da insanın yeni bir yurt arayışında olduğu gerçeğini mi yansıtmakta?
Daha da ötesinde bugün küresel ısınma durumu, aslında günümüz dünya sorunlarından bir tanesidir. Şart ve koşulların değişkenlik gösterdiği durumlarda küresel ısınma durumu, ikinci bir sorunu daha tetiklerken yani buzulların erimesi durumu, zincirleme bir reaksiyonla, tatlı su kaynağının tükenmesi anlamını taşıyorsa kuraklığın ve su yoksulluğunun getirdiği, insani felaketlerden kimi sorumlu tutmak ya da sorumluların, kaynağı da ayrı bir günümüz dünya sorunları içerisinde yeni bir sorun mu oluşturmaktadır. Bura da galiba vatandaşlık kavramının ne anlamda bireyin bu kavrama yüklediği değeri konuşmak gerekecek. Ya da dijital vatandaş teknoloji sayesinde bir çözüm üretecek mi? Teknolojinin yetişebildiği alanın, hinterlandı ne kadar geniş, ya da teknoloji okuryazarlığının geleceğin sistematiğinde yeri elbette farklı, çünkü teknolojinin baş döndürücü bir şekilde ilerlemesi de geleceğin dünyasında bir sorun mu yoksa çözüm mü teşkil edecek?
Tabi şunu da söylemek gerekecek; herkes bir şeyler hakkında konuşur, iyi konuştu hoş konuştu der fakat çözüm ne kısmında çok da konuşan elbette olmaz, ama sorunların çözümündeki, cümle şu aslında;” Halkın bilinçlendirilmesi.” Olsa gerek. Dört dörtlük olma tabirini de beklemek tam anlamda bir yanılsama olur fakat günümüz dünya sorunlarının çözümünde dört üçlük bir kısma dikkat kesilip, insanın bireysel bazlı çalışmalarında herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerekir.
Kalın sağlıcakla…