MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

BİZİM ALPER

12 Şubat 2024 Pazartesi 06:00

“Ben astronot olmak istiyorum” diyen öğrencilerime her zaman boynu bükük, kalbi kırık şekilde umut vermeye çalışırdım. Çünkü çocuklarımızın astronot hülyası kurması için ülkemizin kendine ait ne NASA'sı ne uçağı ne roketi ne uydusu vardı. Çocuklarımız petrol mühendisliği okumak istediğinde de içim burkulurdu, çünkü bulsak bile birileri yine engelleyecekti. Ben pilot olacağım diyenlere de kendi uçağımız olmadıktan sonra ne işe yarayacaktı derdim içimden.

Koca ülkenin kendi uçağı 80 yıl önce vardı. O fakir, o savaştan yeni çıkmış ülke kendi uçağını üretiyordu. Ama ne olduysa hepsinin üstüne sünger çekildi, unutuldu, unutturulmak istendi. Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ Türk havacılığın müthiş kahramanlarıdır. Kayseri uçak fabrikasını kapattığımız gün zaman durdu sanki. Bu milletin çocuklarına sürekli bir aşağılık kompleksi pompalayıp, hep bir yapamazsın dediler. Bu ülke 60'lı yılların başında kendi otomobilini yaparken, bir el dur dedi ve zaman orada durdu sanki. O el, ülkeye ithal otomobil sokarken, ülkenin kendi arabasını üretmemesi için her şeyi yaptılar.

Hatırlıyorum, o zamanlar başbakanken sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin kendi otomobilini yapacak bir babayiğit arıyorum demişti. Kimse otomobil yapmak için meydana çıkmamıştı. Bu ülkenin koca koca iş adamları, fabrikatörlerinin hiç biri çıkıp "ben varım" diyemedi, demedi. Anadolu'nun orasında burasında kendi imkânı ile araba yapan insanlar vardı. Pat pat dediğimiz su motorundan yapılan araçlar bu ülke insanın gücünü gösteriyor. Pat patı yapan millet kendi aracını da yapar ama para sahipleri bu alana yatırım yapmadı. Cumhurbaşkanımızın teşebbüsü ile TOGG projesi başlamasa bizim koca koca iş adamlarımız bu ülkeye montaj araba satmaya devam edecekti.

Baykar'ın, Bayraktar ailesinin çabasıyla bu ülke kendi uçağından, kendi otomobilinden önce kendi insansız hava araçlarına kavuştu. Bayraktar ailesinin şahsi çabalarıyla ortaya çıkan iş ve üretimi yine koca koca şirketlerimiz yapmadı. Türkiye Aselsan, Havelsan, Roketsan, Tusaş eliyle savunma sanayinde kendi insansız hava araçlarını, helikopterini, mühimmatlarını, roketlerini yaptı. Hepsi bu ülke insanının rüyasıydı, gerçekleşti.

Türkiye Uzay Ajansı kurulduğunda dalga geçenler vardı. Hala, Alper Gezeravcı'nın uzay seyahatine turistik seyahat deyip olayı değersizleştirmeye çalışanlar var. Halbuki uzay yolculuğu bu ülke insanlarının kadim rüyasıdır. Devletinin adını "Göktürk" kuran millet gözünü yükseklerden başka yere çevirmiş olabilir mi? İşte çocuklarımız astronot (bence bunu da Türkleştirmek gerek artık. Astronot yerine "Gökmen" bence çok güzel olur.) olacağım dediğinde bu rüyanın gerçekleşebileceği her şeye sahip olduğumuzdan yerinde bir rüya olarak görülecektir. Küreselleşen dünyanın, başka milletlerden eleman devşirir gibi bizden uzaya gidecek insan seçmesini kastetmiyorum. Kastım kendi milli uzay aracımızla, adını gökmen koyduğumuz kendi uzay insanlarımızla ve kendi milli imkanlarımızla uzaya gitmektir.

Alper Gezeravcı ilk gökmenimiz olarak uzaya gitti geldi. Artık Türk çocuklarının önünde uzaya gitmiş bir abileri var. Alper artık ‘Bizim Alper’ oldu. Koca bir misyonu yüklenip uzaya gittiğinde çocukların rüyasını gerçeğe dönüştürdü. Şimdi sıra kendi roketimizle, kendi uzay kapsülümüzle, kendi uzay istasyonumuzla uzay yarışına girmemizde. Bu ülkenin çocukları, Türkiye'nin uzay yarışında bayrakları en önde taşıyacaktır. Yeter ki önlerini kesmesinler, yeter ki durduran bir el değil, onları teşvik eden bir el çıksın önlerine.

Alper Gezeravcı bu ülkenin ilk gökmeni olarak yeni gökmenlere öncü olacaktır. Göğün kapılarını kendi uzay araçlarımızla geçeceğiz yakında. Çünkü bunu çok istiyor insanımız. O nedenle Alper Gezeravcı'ya sahip çıktı. O artık Bizim Alperimiz oldu.

Alper Gezeravcı, bu ülkenin önü kesilen evladı yapılmak istenmişti. FETÖ kumpaslarıyla orduyla ilişkisi kesilmişti. Neredeyse sonu kötü biten bir Vecihi Hürkuş hikayesine dönüşecekti. Neyse ki ülkemizin başında umutlarımızın ve hayallerimizin peşinde koşan bir cumhurbaşkanımız var. Onun varlığı ve dik duruşuyla bugün uzay yolculuğuna Türkiye emin adımlarla yürüyor. Bizim olan nice Alperler yetişecek ve kendi uzay aracımızla kendi uzay üssümüze gökmenlerimizi göndereceğiz.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #